Kornea ve Kornea Nakli, Gözün dünyaya açılan ön kısmında yer alan, gözü dış etkenlerden koruyan ve görmeyi sağlamada çok önemli olan saydam tabakaya kornea denir. Korneanın işlevi, gözümüze gelen ışınları retinaya doğru kırmaktır. Gözün bu tabakası  şeffaf olmalıdır ve ıslak kalmalıdır. Göz kuruluğu, göz allerjileri gibi nedenlerle korneanın yapısı bozulabilmektedir. Bu gibi durumlarda mutlaka göz doktoruna başvurulmalıdır.

Kornea ve Kornea Nakli

Korneanın yapısını kornea naklini gerektirecek birçok hastalık bozabilir. Bunlar; genetik kökenli olan, doğuştan gelen hastalıklar ya da sonradan edinilen hastalıklar, romatizmal hastalıklar, herpes vb. olabilir. Kornea tabakası hasara uğradığından gözden içeri ışık girememektedir ya da görme oranı çok düşüktür.  Şeffaflığını yitirdiği için başka bir kornea ile değiştirilmedir.

Özel vakumlu aletlerle ya da lazerle kornealar belirli bir çapta kesilerek nakil işlemi yapılır.Bu işlemin genel anesteziyle yapılması, kanama riski gibi nedenlerden dolayı daha güvenilirdir.

Kornea nakli yalnızca ölüden yapılmaktadır. Ölüden alınan kornea göz bankasında incelenerek ve kan örnekleri alınarak, hastalık ve riskli durumlar açısından değerlendirildikten  sonra zaman kaybetmeden nakil yapılmalıdır.

Kornea nakli, halk arasında göz nakli olarak bilinmektedir. Bu nedenle bir çok insana  korkutucu geldiğinden ya da dini açıdan şüpheye düştüklerinden dolayı  ülkemizde yeterli bağış söz konusu değildir.

Gözün tamamı değil sadece gözün ön saydam tabakası nakil edilmektedir. Kornea nakli işlemi, saatin camını değiştirme işlemine benzetilebilir. Dini yönüne gelirsek, organ nakli dini açıdan caiz görülmekle kalmayıp, insani bir görev ve bir bakıma ibadet olarak nitelendirilmiştir.

Sağlık Bakanımız 5 bin kornea ithal edileceğini duyurarak, bu nakil için yıllarca bekleyen hastalara ümit vermiştir.

Neden yıllarca beklesinler ki…